29 Ocak 2011 Cumartesi

AMSTERDAM


 


Prag'dan Berlin aktarmalı trenimizle, Amsterdam'a geçtik. Amsterdam en çok gitmek istediğimiz yerlerden biriydi. Daha sonra şehirdeki raylı sistemi kullanarak otelimize gittik. Otelimiz biraz uzaktı ancak sıkıntı olacak bir durum söz konusu değildi. Otelde bir süre dinlendikten sonra, çıktık ve yaklaşık 20-25 dakikalık bir yürümeden sonra merkeze geldik. Otelimize çok yakın bir yerde "Lezzet" isimli bir lokanta bulduk ve sahibi Elif ablayla tanıştık. Gerçekten yemekleri çok güzel tavsiye ederim. Şimdi biraz gezilcek yerleri anlatalım :


1) Dam Square : Amsterdam'ın en eski alanlarından biridir. Amsterdam'ın merkezidir, kalbidir; buraya heryer yakındır. Ayrıca burda Madame Tussaud's Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca meydanda beyaz taştan yapılmış ulusal anıt bulunmaktadır. Ve etrafındada birçok restaurant, cafe ve souvenir shop'lar bulunur. Bütün bunlar Dam'ı turistler için çekici kılar.

Madame Tussaud'dan bir görüntü


2) I Amsterdam Letters : Turistlerin fotoğraf çekmek için favori olarak gördükleri yerlerden biridir. Büyük "I Amsterdam" kelimesinden oluşur. 2 metre yüksekliğinde ve 23,5 metre genişliğindedir.




3) Madame Tussauds Museum : Dünya'nın en ünlü balmumu müzesidir. Aklınıza gelebilecek en ünlü insanların balmumu heykelleri vardır. Bu inanılmaz müze "Dam Square" dedir. Yani kolayca bulabileceğiniz bir yerdedir. Şu anda hatırlamıyorum ancak belirli bir miktar para vererek bileti temin edebilirsiniz.


Madame Tussaud'da Ronaldinho

4) Ice Bar : Eksi 4 derecede kısa film izlme keyfi olarak tanımlayabilirim burayı. Girdiğinizde bilet alıyorsunuz ve içki hakkınız oluyor. Biz girmeden çok güzel bir shot yaptık bunu boşuna anlatmıyorum çünkü shot bardakları buzdandı :) Gerçekten çok tatlı biryer. Sonra içeri alınıyorsunuz ama önce eldiven ve montlar giydiriliyor. Oturulan bardaki koltuklar bile buzdandı. Enteresan bir deneyim yaşamak isteyenler için gerçekten gidilmesi gereken biryer.

Mekanın İçi

Shot Bardakları Buzdan

5) Red Light District : Burası genelevlerin bulunduğu turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerdendir. Genelevlerin olması bayanların gitmesine engel değildir burada. Burası turistlerin gezme amaçlı olara geldikleri biryerdir aynı zamanda. Çok farklı bir havası vardır. Gitmenizi, görmenizi tavsiye ederim.

Red Light District'den bir kare .

6) Coffeeshops : Amsterdam'ı Amsterdam yapan ve turistleri bu kente çeken en önemli özelliklerinden biri de; "esrar" ve o tarzdaki, ülkemizde yasal olmayan ürünlerin tamamen yasal, serbest, olmasıdır. Bu ürünlerin temin edildiği yerler ise "Coffeshop" lardır. Tavsiye edebileceğim en güzel ve ilk kurulan coffeshop olan "Bulldog" dur.


"The First Coffeeshop - The Bulldog"

"Coffeeshop Smokey"



*ULAŞIM : Amsterdam yürüyerek gezilmeye elverişli bir şehirdir çünkü heryer birbirine yakındır. Ancak Amsterdam'da bisiklet kültürü inanılmaz derecede yaygındır. Hatta bisikletler için park yerleri, trafik ışıkları ve tabiki bisiklet yolları hemen heryerde bulunmaktadır. Şehirdeki kanallardan yapılan ulaşımda trafik sorununun önüne geçmiştir. Ayrıca şehirdeki raylı sistemde hemen heryere gitmeyi sağlamaktadır.

*AMSTERDAM'IN 2 ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ :

1) Pahalılık : Amsterdam iyi, güzel, dikkat çekicidir ama gerçekten pahalı biryerdir. Raylı sistem de bile bir biniş için 3 euro gibi yani 6 ytl gibi yüksek bir miktar ödemek durumundasınız. Ayrıca otellerde oldukça pahalıdır. Bu yüzden interrail a çıkacak olanlar için söylüyorum; aylar önceden otellerden yer ayırtırın çok daha ucuz olacaktır.

2) Tehlike : Amsterdam gerçekten tehlikeli biryer. Gündüz herşey iyi, güzel, hoş ama gece olunca herkesin kafası gündüzden başladıkları alkol ve esrar sayesinde iyice güzel oluyor ve bu da tehlikeli durumlar oluşturuyor. Şekil - A biz :) : Bisiklet yolundan karşıya geçiyorduk ve üstümüze motorsiklet sürdü biri. Bizde normal olarak tepki gösterdik ve bizi silahla kovaladı. Şansımız varmış ki hasarsız bir şekilde atlattık. Daha bunun gibi arkadaşlarımında başına gelen çok olay var sadece örnek vermek istedim. Yani kısacası, Amsterdam'da dikkat etmek şart.